Günümüzde insanların kolay yoldan para
kazanmak için insanları değişik şekilde
kandırmaları, dolandırmaları haksız kazanç
elde etmeleri çok kötü bir şey,bu gibi
namusuz , tabiri caiz ise ar damarı çatlamış
kişilerden kendimizi korumak için daima
dikkatli olmamız gerekir.Ama yinede bir
anlık dalgınlık veya tanımadığımız kişilere
güvenmemiz bize daha sonra çok pahalıya
patlıyor.Sizlere şimdi gerçek bir
dolandırılıcılık hikayesi anlatacağım.
Kahramanımız sade bir vatandaş olmasına
karşın, iri yarı zamanında memleketinde
güreş yapmış yani kelli.felli cüsseli biri, iyi
niyetli efendi bir zat, işçilik yapıyor, daha
doğrusu otobüs imalattında çalışıyor.Geçen gün
Gürpınarda herzaman ki gibi ikinci vardiya servisi beklerken bir otomobil yanında durup
kahramanımıza seslenip”bir dakika bakarmısınız” diyor.Kahramanımızda güleryüzlü zayıf ve kibar
görünüşlü bu zatın yanına gidip “buyurun” diyor.
“ben bir gemi şirketinde KAPTAN’ım dün gece gece kulübünde tüm paramı ve cep telefonumu
çaldırdım.Hiç param kalmadı, sadece arabada japonyadan getirdiğim 2,5 milyar değerindeki
kamera kaldı.Gönlünden ne koparsa ver, harçlık yapayım,bu kamerayı sana vereyim” deyip
boynundaki asılı olan kaptan kimliğini kahramanımıza gösteriyor.
Kimliği inceleyen kahramanımız,
bir anda çazip teklif karşısında hem şaşırıyor, hemde ambalaj içindeki sözde kamerayı(kazançlı
bir alış veriş galiba deyip) kutusundan inceliyor. Üstünde Sony Japan yazan kutunun, içini açıp
nası bir şey olduğunu, çalışıp çalışmadığını kontrol etmeden ”üzerimde para yok ama ilerdeki
bankamatikten sana 150 ytl param var, onu sana verebilirim”diyor.Kaptan ise “tamam ozaman
gidip çekelim” diyor.Parayı çekip alan kaptan arkasına bakmadan arabasına atlayıp arkasında toz
bulutları bırakarak sırra kadem basıyor.Kahramanımız ise yaptığı karlı alışverişin mutluluğuyla
servisine binip fabrikaya geliyor. Kamera kutusunu kapıda güvenliğe bırakarak işe başlıyor.
Bir müddet sonra kazançlı alışverişi arkadaşlarına anlattığında bir arkadaşı”yahu kutunun içine
baktınmı ne var, kamera çalışıyormu”diye söyleyen arkadaşına “yok bakmadım ama kutuyu
salladım içinde ağırca bir kamera var galiba”diyor. Arkadaşı ise “istersen bir bakalım nasıl bir şey”
deyip fabrikanın kapısındaki güvenliğe gidip kutuyu bir açıyorlar ki içinden plastik, bir flaşı dahi
çalışmayan manuel fotograf makinası çıkmazmı?
O an kahramanımız gemi kaptanı (gerçi kimlikte
büyük olasılıkla sahtedir) tarafından dolandırılldığını anlıyor.
Ya kaptırdığı para daha büyük miktarda olsaydı?
Kıssadan hisse herşeyin bir karşılığı vardır,karşılığını tam olarak vermeden bir mal v.s bir şey
almaya kalkarsak çok dikkatli olmamız gerekir, çünkü o işte bir çapanoğlu vardır.Karşılığını tam
olarak ödenmeden alınmaya çalışılan mallar ve ya hizmetler hiç bir zaman sağlıklı ve verimli
olmaz. Siz siz olun tanımadığınız bu gibi dolandırıcılara karşı dikkatli olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder